KUTSALLARIN DAYANMASI DOKTRİNİNİN ÇARPITILMASI

KUTSALLARIN DAYANMASI DOKTRİNİNİN ÇARPITILMASI

Bu doktrinle ilgili, belki de öğretmemiz gerektiği gibi Tanrı Kelamı’nı öğretmede başarısız olmamızdan kaynaklanan yanlış anlamalar mevcuttur. Belki de okulda tartışan Baptist ve Metodist çocuklar, Kelam’ın kalp atışlarını dinlemeden tartışıyorlardı. Bu nedenden ötürü tövbe edilmeli. Işık olmak yerine öfke saçtığım için, umarım başkaları beni affeder. Ama bakın: doktrinin söylemediği bazı şeyler bulunmaktadır.

Kutsalların dayanması ‘‘bir kez kurtuldun mu, hep öyle olur’’ değildir. Bu ifadeyi okul bahçesinde gelişigüzel kullandım. Fakat dürüst olmak gerekir ki, bu ifade Kutsal Kitapsal doktrininin bütün hikayesini anlatmamaktadır. Eğer hiçbir anlam çıkarmadan, olduğu gibi ‘‘bir kez kurtuldun mu, hep öyle olur’’ ifadesini alırsak, o zaman yalnızca imanlının Mesih’teki konumundan söz etmiş oluruz. İmanlının Kutsallıktaki gelişimine, yani kutsallaşmaya işaret etmez. Bu önemli, çünkü Calvinizm kaderci değildir. Reform inancı, Tanrı’nın egemen ve insanın da sorumlu olduğunu savunur. Bu iki gizem, iman ve daha sonra imanın yüreğinden fışkıran Rab’bin emrine itaat olmaksızın uzlaştırılamaz. Bu nedenle, eğer Tanrı beni çağırdıysa, cevap verdiysem ve Kutsal Ruh armağanını aldıysam, o zaman Petrus’un hayranlık duyduğu gibi ben de çağrımdan ve seçilmişliğimden emin olmaya gayretli olurum: ‘‘Bunun için, ey kardeşler, çağrılmışlığınızı ve seçilmişliğinizi kökleştirmeye daha çok gayret edin. Bunları yaparsanız, hiçbir zaman tökezlemezsiniz’’ (2.Petrus 1:10)

Kutsalların dayanmasını, imanlının iman ve eylemlerle bir tutarlılık içinde savunurken, keskin bir bağlamla güçlü bir ifade de bulunur: ‘‘Böylece Rabbimiz ve Kurtarıcımız İsa Mesih`in sonsuz egemenliğine girme hakkı size cömertçe sağlanacaktır’’ (2.Petrus 1:11) Bu nedenle, bizler konum olarak ilk ve sonuna dek kurtulmadık, fakat iman ve iyi işlerle, ‘‘korku ve titremeyle’’ imanlının konumu işlevsel hale gelir. Davut, Süleyman ve Petrus’un örnekleri, biz ‘‘Tanrı başlatır, Tanrı bitirir’’e iman edenlerin aynı zamanda Mesih’i ve krallığını yaşamdaki bütün şeylerden önce itaatle izlemekle gerçekleşeceğinin yaşanan bir örneğini sunar.

Böylece sonsuz güvence aklanmayla, aklanmanın ardından kutsallaşma, lütufta büyümeyle yenilenme eylemi ve bedenin daha fazla ölmesi gelir. Çarpıtmalar ve yanlış anlamalar yalnızca Reform inancının kutsalların dayanmasıyla ilgili ne söylediğini tamamıyla anlamada başarısız olmaz, fakat aynı zamanda Tanrı’nın bizlerdeki görkemli eyleminden de çalar. Çünkü bizlerde çalışırken ve konuşurken, Kutsal Ruh Tanrı, dayanmamızda aktiftir. Kurtarıcımız İsa Mesih, Petrus için dua ettiği gibi bizim için de dua eder: ‘‘Simun, Simun, Şeytan sizleri buğday gibi kalburdan geçirmek için izin almıştır. Ama ben, imanını yitirmeyesin diye senin için dua ettim. Geri döndüğün zaman kardeşlerini güçlendir’’ (Luka 22:31-32)

‘‘Dua ettim’’ demektedir İsa Mesih. İmanlılar Şeytana, bedene ve dünyaya karşı bu şekilde dayanır. Fakat ‘‘yoldan döndüğünüzde’’ de dayanırsınız. Bu kişilerin de Mesih’in koyunlarını beslemek zorunda olan diğer dayananlar tarafınca dayanır, çünkü İsa Petrus’a ‘‘kardeşlerini güçlendir’’ demiştir. Mesih bizi korur. Fakat bizler lütufla yaratılan bir kutsallıkla korunuruz. Ve bizler, başkalarını güçlendirmek için ‘‘imanda’’ güçlendirildiğimiz gibi, lütuf araçlarıyla korunuruz. ‘‘Açıkça benimsediğimiz umuda sımsıkı tutunalım. Çünkü vaat eden Tanrı güvenilirdir. Birbirimizi sevgi ve iyi işler için nasıl gayrete getirebileceğimizi düşünelim.  Bazılarının alıştığı gibi, bir araya gelmekten vazgeçmeyelim; o günün yaklaştığını gördükçe birbirimizi daha da çok yüreklendirelim’’ (İbraniler 10:23-25)

Yalnızca imanda sonuna dek devam edenler kurtulacak. Bu nedenle kurtuluşumuzu, titreyerek ve korkuyla işlevsel hale getirmeliyiz. İki kiliseyi ve bir Hristiyan okulu kurarken, tarihi büyük bir kiliseye pastörlük yaparken, teolojik bir okula liderlik ederken en sevdiğim bölümlerden biri, Musa’nın yazdığı 90.mezmurdu: ‘‘Tanrımız Rab bizden hoşnut kalsın. Ellerimizin emeğini boşa çıkarma. Evet, ellerimizin emeğini boşa çıkarma’’ (Mezmur 90:17)

Bu ayetle ilgili söyleyeceğim şudur: Tanrı başlatmalıdır. Fakat bizi cevap vermeye çağırmaktadır. Fakat Tanrı sadık kalmadıkça, bütün tasarılar ve bütün umut boşuna olur. Fakat Mesih’te geleceğimiz kesindir, ‘‘Çünkü kendisini hoşnut edeni hem istemeniz hem de yapmanız için sizde etkin olan Tanrı`dır’’ (Filipililer 2:13)

Yorum bırakın